Osmanlı saray mutfağının eşsiz çeşitliliği arasında ciğer, besleyici özellikleri ve halkın kolayca erişebilmesi nedeniyle oldukça popülerdi, ancak günümüzdeki kadar yaygın değildi. 1960’lı yıllarda Hilmi Gilan, 15 yaşında başladığı ciğercilikte ciğeri önce una bulayıp ardından kızgın ayçiçeği yağında kızartarak Edirne Tava Ciğeri’ne yenilik getirmiş ve bu lezzetin öncüsü olmuştur. 1964 yılında Kazım Gilan Usta bu ateşi daha da büyüterek Edirne mutfak kültürüne önemli bir katkı sağlamıştır. Titizliğiyle ve temizliğiyle bilinen Kazım Usta, aralarında Serdar Usta’nın da bulunduğu birçok ciğerci ustası yetiştirmiştir.
Serdar Raintsa Usta Arnavut kökenli, doğma büyüme Edirne’li ve Edirne sevdalısı olan birisidir. Ciğercilik serüvenine Kazım Usta’nın yanında başlayıp çıraklık zamanlarından itibaren Kazım Usta’dan öğrendiklerinin üzerine işine olan sevgisini ve büyük emeklerini katarak 30 yılı aşkın tecrübesi ile bilinen ve en önde gelen usta Serdar Usta’dır. Serdar Usta Edirne’nin hatta Türkiye’nin en hızlı, en ince ciğer doğrayan ve titizliğiyle tanınan ustasıdır. Yılların verdiği tecrübeyi, Tahmis Çarşısı’ndaki restoranında misafirlerine temizliği, şıklığı ve lezzetiyle sunarak, Edirne’nin geleneksel ciğercilik kültürünü yaşatmaktadır. Kendi et ürünlerini kullanarak hazırladığı bu özel lezzeti, büyük bir gururla sunmakta ve ciğercilik geleneğini bir sonraki kuşağa aktarmayı hedeflemektedir.
